related Results

• tokmak (n.)
  خنفساء
  more ...
• çomak (n.)
  خنفساء
  more ...
• mayısböceği (n.)
  خنفساء كبيرة
  more ...
• mayısböceği (n.)
  خنفساء متلفة للنبات
  more ...
• çıkış (n.)
  موت
  more ...
• dinlenme (n.)
  موت
  more ...
• telef (n.)
  موت
  more ...
• dünyaya gözlerini kapamak
  مَوْت
  more ...
• gebermek
  مَوْت
  more ...
• ecel (n.)
  موت
  more ...
• öldürmek (v.)
  موت
  more ...
• ölüm (n.)
  موت
  more ...
• vefat (n.)
  موت
  more ...
• gümlemek
  اَلْمَوْتُ فَجْأَةً
  more ...
• öldü
  حضره الموت
  more ...
• ecel
  وَقْتُ الْموْت
  more ...
• açlık (n.)
  الموت جوعا
  more ...
• ahret
  مَا بَعْدَ المَوْت
  more ...
• ölüm sıkıntısı
  سكرة الموت
  more ...
• ölüm geldi
  حضره الموت
  more ...
• ölüm döşeğinde
  اَلْكَوْنُ في فِرَاشِ المَوْتِ
  more ...
• önel (n.)
  تأريخي خط الموت للسجناء
  more ...
• açlıktan ölmek
  مَوْت بِسبَبَ الجُوع
  more ...
• ölümü göze almak
  اَخَذُ المَوْتِ بِعَيْنِ الاِعْتِبَار
  more ...

Examples

• Babanın ölümü için bir böcek gün boyunca tıkırdadı.
  سمعت طوال النهار خنفساء الموت تهدد أباك
• - Burada sıkışıp kaldık. - Yakınmayı bırak.
  لا أصدق إننا علقنا هنا لا تكُونُ مثل خنفساء الموتِ
• Aynı zamanda tahta kurdu olarak da bilinir.
  تعرف ايضاً بأسم خنفساء ساعة الموت
• Ölüm habercisi böcek tıkırdadığı zaman... ...sevdiği erkeğin öleceğini biliyordu.
  كانت تعرف أننا متى سمعنا خنفساء الموت يكون قد حكم على حبيبنا